Skip to content
  • Hey,
  • Hobinar
  • Okuyanar
  • Gezenar

Bir Lisan, Bir İnsan

30/09/2023

Konumuz Finlandiya’nın resmi dillerinden biri olan Fince (İkincisi İsveççe). Sansasyonel bir giriş yaparsak; Fince’de, kadın/erkek ayrımı (İngilizce’deki she/he gibi), lütfen (please) ve hakkında (about) ifadeleri ve gelecek zaman diye bir şey yok.

Dilin detayı ve istisnaları fazla. Temel olarak şu kelime modlarının ve cümle yapılarının öğrenilmesi hayati önem taşıyor; nereden? nerede? ve nereye? Bu modların eklerini doğru kullanmazsanız, anlaşılmıyorsunuz. 

Örneğin; bir bilgi almak, bir şey sormak istediğinizde Birinden/birşeyden sorarsınız. Yada bir yerden bakarsınız. Kysyn Ayşelta. -lta eki, Türkçe’deki -dan, – den eklerinin karşılığı. Cümlenin Türkçe karşılığı; Ayşe’den sorarım (soracağım). Yada bir şeyden bahsediyorsanız, konu yine nereden? (mista?) moduna çıkıyor. Çünkü bir konu, bir şey ile ilgiliyse ‘ondandır’, onun parçasıdır. 

Hava hakkında konuşuruz. Keskustelemme säästä.
Havadan konuşuruz. Keskustelemme säästä.
Hava ile ilgili konuşuruz. Keskustelemme säästä.

Birini ararsanız, nereye (mihin?) modunu kullanırsınız. Seni ararım. Minä soitan sinulle. -lle eki sana doğru bir yön belirtiyor. Yarın nereye gideceksin? Mihin sinä menet huomenna? Rannalle. (Palaja) 

Dili çalışırken, çözümlerken Türkçe düşündüğünüzde başınıza bela açmıyor, İngilizcedeki gibi… Mantıklı geliyor, taşlar yerine çoğu zaman oturuyor. Eskilerin konuştuğu Türkçe diline daha yakın hissettiriyor. Bazı yörelerin Türkçe’sinde hala, komşudan sordum, bakkaldan sordum gibi kullanımlar mevcut. Genel kullanım komşuya sordum, bakkala sordum olsa da, komşudan sordum dendiğinde de anadili Türkçe olan birisine anlamsız gelmiyor. Ayrıca, ‘y’ -ü sesi- ve ‘ö’ harfleri her iki dilde de olduğu için, kelimelerin telaffuzu doğru yapılabiliyor. Çoğu dilde bu noktalı harfler yok. Ağızlarından bu sesler çıkmıyor, çıkamıyor.  

Fince’deki karmaşa; eklerin değişmesi, eklerin sonuna geldiği kelimeyi değiştirmesi ve Fince’nin ekleri çok sevmesi ile ilgili. 4-5 conjuction (bağlaç) ile paçayı kurtaramıyorsunuz. Bir zor yanı da konuşma dilinin yazı dilinden farklı olması.

Örneğin;
Kannettava tietokone (dizüstü bilgisayar/taşınabilir bilgisayar- yazı dili)
lappari (dizüstü bilgisayar/taşınabilir bilgisayar-konuşma dili).

Bazen bir harf değişimi büyük anlam farklılıklarına yol açabiliyor. Ek olarak, ‘ä’ harfi, bir harf. N’olacak canım iki noktayı koymazsam, altı üstü ‘a’ işte değil. ‘ä’ çok ciddi bir harf. Son olarak, ‘y’ gördüğünüzde ‘ü’ sesi çıkarmalısınız. 

Bir de ‘no niin’ var, bir konuyu anladıysanız, bir konuyu sonlandırıyorsanız, sessizliği bozup yeni bir konuya giriş yapmak istiyorsanız yada konuyla ilgili bir hissiniz varsa, ses tonunuzu buna uygun hale getirerek ‘no niin’ demeyi öğrenmelisiniz. Joker, bonus bir laf. İki -i- olduğu için uzun söylemeniz gerekiyor, No niiiiiiin. Ne kadar uzun söylerseniz iyidir, güzel Fince konuştuğunuz düşünülür ama kısa keserseniz, no nin, bu çalışmaz, iş yapmaz maalesef.

Yazının amacı, en en basit hali ile, merak edenlere, merak edilebilecekler hakkında kısa bilgi iletmekti.

Dil canlı bir şey ve toplumların kendi kendilerine üretip, geliştirip, kullanıp, kullandıkça gelişen büyüyen canlı bir şey. Büyüleyici değil mi? Herkes hayatında birkaç dili öğrenmeyi denemeli! Bu deneyim oldukça zenginleştirici, bireyi, toplumları ve dünyayı…

Post navigation

Önceki Yazı:

Yaşlılık

Sonraki Yazı:

Bazen Tuhaf Şeyler Olur

  • Kız Bebek vs Erkek Bebek
  • İNOVASYON-2
  • İNOVASYON – 1
  • Kül Babası – 2
  • Kurban Bayramı Sofralarının Vazgeçilmezi
Ekim 2025
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
« Eyl    
© 2025 Nar Perisi