Kalıplardan Taşmak – Bir Reçine Hikayesi
Reçine ile çalışırken ya da çalışmaya karar vermişler için başlangıçta en pratik yöntemlerden biri kalıp kullanmak. Silikon kalıplar, amacınıza uygun olandan, hayal dünyanızın sınırlarını zorlayacaklara kadar çeşitli.
Bu yazıda konumuz küçük kalıplar.
Küçük kalıplar, kare, dikdörtgen, üçgen gibi yaygın olanların dışında, asimetrik şekiller de olabiliyor (yazının sonuda örnekler görebilirsiniz.) Çalışmalarımıza yeni başladık, heyecanlıyız ve tüm kalıpları doldurduk, bekliyoruz.
Beklerken boş durmuyoruz ve aklımızdan çok süper bir duvar süsü hayal ettik, kalıplardan reçinelerimizi çıkardık ve her şey hazır. Süper görünüyorlar. Çalışmaya başladık, bağlantı deliklerini oluşturduk, ip ya da misine ile düğümlerimizi attık. Fakat içimize sinmeyen ve gözümüzü rahatsız eden bir sonuçla karşılaştık. Bir şeyler hayalimizdeki gibi zarif görünmüyor…
Ne yapabiliriz?
İlk olarak, elimizdekileri değerlendirmeyi seçebiliriz.
Reçineden yaptığımız çalışmalar kuruduğunda ev ortamındaki imkanlar ile müdahale edilmesi zordur, imkansız değildir.
Zımpara kullanarak, güvenlik/sağlık önlemlerinizi alarak (maske, eldiven gibi) zımparalama ve pasta cila yöntemini kullanabiliriz.
Bu yöntem hazırladığınız reçinelerinizin orjinalliğini ve parlaklığını etkileyebilir. Zor ve zaman açısından maliyetli bir yöntem.
ikinci olarak, yeniden reçine dökmeyi düşünebiliriz.
Çok büyük bir kaybınız olmayacaktır. Malzeme ve zaman maliyeti azdır. Zamandan tasarruf etmeyi en büyük kazanım olarak görüyorsanız bu yöntem daha süper bir seçenek.
İşin sırrı; Bu kez reçineyi daha ince bir tabaka olarak dökeceğiz…
Tüm kalıpları dolana kadar reçine doldurmuyoruz. Yarısı, hatta daha azı, zarif çalışmalar yapmanıza katkı sağlayabilir.


Kolaylıklar!